İçeriğe geç

Emniyet şeridini kullanmak yasak mı ?

Emniyet Şeridini Kullanmak Yasak mı? Toplumun Görünmez Kurallarında Bir Sosyolojik Yolculuk

Bir araştırmacı olarak, şehir yollarında akan trafiğe baktığımda hep aynı soruyu düşünürüm: “Bu düzeni kim kurdu, kim bozuyor, kim tam ortasında kalıyor?” Emniyet şeridi denilen o ince, genellikle boş bırakılması gereken alan, aslında sadece bir trafik unsuru değil; toplumsal yapının metaforu gibidir. Herkesin acele ettiği, kimsenin beklemek istemediği bir dünyada, “emniyet şeridini kullanmak yasak mı?” sorusu artık sadece bir kural ihlali değil, bir toplumsal davranış göstergesi haline gelmiştir.

Toplumsal Normlar ve Görünmeyen Sınırlar

Toplumlar, yazılı yasaların ötesinde, görünmez normlarla yönetilir. Bu normlar, tıpkı yolların çizgileri gibi, kimin nerede duracağını, kimin hangi hızda gideceğini belirler. Emniyet şeridini kullanmak, bu görünmez çizgiyi ihlal etmenin en somut örneklerinden biridir. Kural olarak “yasaktır”, fakat davranış biçimi olarak “yaygındır”.

Birçok kişi, tıkanan trafikte emniyet şeridine girerken, kendisini yalnızca “zor durumda kalmış” biri olarak tanımlar. Ancak sosyolojik açıdan bakıldığında, bu davranış toplumsal hiyerarşinin yeniden üretimidir. Kimileri kurala uyar, kimileri kuralları aşarak “öncelik” kazanır. Tıpkı sınıfsal düzende olduğu gibi, burada da “yolu açabilen” ile “beklemek zorunda kalan” arasında bir güç farkı vardır.

Cinsiyet Rolleri: İşlevsellik ve İlişkisellik Arasında

Toplumsal davranışların cinsiyet temelli bir yönü olduğunu da göz ardı edemeyiz. Araştırmalar, erkeklerin genellikle yapısal işlevlere, kadınların ise ilişkisel bağlara daha fazla önem verdiğini gösterir. Bu fark, sadece özel hayatlarda değil, kamusal alanlarda da belirgindir.

Erkek sürücü, emniyet şeridini kullanırken “zamandan kazanmak” veya “verimlilik” gibi işlevsel gerekçeler öne sürer. Bu, toplumsal olarak erkekliğe atfedilen “kontrol”, “başarı” ve “güç” değerlerinin yansımasıdır. Kadın sürücü ise çoğunlukla “başkalarının hakkını gasp etmeme” veya “tehlikeye yol açmama” düşüncesiyle davranır. Bu da toplumsal olarak kadınlığa yüklenen “empati”, “sorumluluk” ve “ilişkisellik” değerleriyle örtüşür.

Bu fark, yalnızca bireysel tercihler değil, kültürel olarak öğretilmiş davranış biçimleridir. Dolayısıyla, “emniyet şeridini kullanmak yasak mı?” sorusu, aslında “kimin, ne zaman, hangi meşruiyetle sınırı aşabileceği” sorusuna dönüşür.

Kültürel Pratikler: Kural İhlalinin Normalleşmesi

Birçok toplumda, kuralların esnetilmesi kültürel bir refleks halini almıştır. Türkiye gibi kolektif kültürlerde, bireyler kuralları kişisel yorumlarla yeniden şekillendirme eğilimindedir. “Bir şey olmaz”, “ben sadece kısa bir süreliğine” gibi ifadeler, kuralsızlığın dildeki yansımalarıdır. Bu durumda, emniyet şeridi artık güvenlik alanı değil, fırsat alanı haline gelir.

Ancak sosyolojik açıdan bakıldığında, bu tür davranışlar toplumsal güveni zedeler. Toplumun ortak kurallara olan inancı sarsıldığında, bireyler de giderek yalnızlaşır. Herkes kendi çıkarına göre hareket etmeye başladığında, “birlikte yaşamanın” zeminleri kayar.

Bu durum, yalnızca trafikte değil, kurumlarda, iş yaşamında ve hatta aile yapısında da karşımıza çıkar. Kural ihlalinin normalleşmesi, “adil olan”ın yerini “işine gelen”in aldığı bir kültürel dönüşümü işaret eder.

Toplumun Emniyet Şeridi: Dayanışma mı, Bireysellik mi?

Toplumun “emniyet şeridi”, aslında bireylerin birbirine duyduğu güvendir. Kurallara uymanın özü, başkasının güvenliğini önemsemekten geçer. Ancak modern dünyada, bireyselliğin yükselişiyle birlikte bu güven alanı giderek daralmaktadır. Herkes kendi rotasında hızla ilerlerken, toplumsal dayanışma “trafiğin kenarında” kalmaktadır.

Belki de artık şu soruyu sormalıyız: Emniyet şeridini kullanmak gerçekten yasak mı, yoksa biz kolektif vicdanımızın sınırlarını mı kaybettik?

Bir toplumun sağlığı, yalnızca yollarındaki trafik düzeniyle değil, üyeleri arasındaki etik mesafeyle de ölçülür. Emniyet şeridini kullanmak yasak olabilir, ama onu anlamadan yaşamak daha büyük bir tehlikedir.


Yorumlarınızı paylaşın: Sizce toplumda “kural” ve “vicdan” arasındaki çizgi nerede başlıyor, nerede bitiyor? Emniyet şeridi sizin gözünüzde bir hak mı, yoksa bir ihlal mi? Kendi deneyimlerinizi, gözlemlerinizi yorumlarda paylaşın; birlikte bu toplumsal şeridin anlamını yeniden tartışalım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
betexper güncel girişsplash